24 Temmuz 2011 Pazar

I-I SHOT THE SHERIFF


Komançiler (Apaçiler değil, onlar delikanlı) saldırmış, Karabaş Deresi’ndeki evleri ateşe vermişler. Şerif (Bitlisli Can –Bitlisli adam Can olur mu, olmuş işte. Belki de Kürtçe bir ismi vardı da bir de Türkçesini koydular. Ha, biz ona Cons bazen de Coni diyorduk o ayrı. Yıllar sonra kalpazanlıktan 2 yıl yattı, vardı bir sosyopat hali zaten) dedi ki “Herkes silahını alsın, gelsin. Nevada’ya gidiyoruz” . Dağıldık.

Yarım saat sonra teçhizatlı vaziyette ormanda (Karabaş Camii’nin arkası. Biri incir 4-5 ağaç. Orman yani…) buluştuk. Nevada’ya gideceğiz de hava çok sıcak. Nevada dediğin yer çöl zaten. Kimse havaya girememiş belli, yarım saatte kalmış herkesin aklı. Evler de serin, ne gerek var Nevada’ya şimdi. Neyse, kimse de bozmuyor ama. Dedi ki şerif: “Komançilerden intikamımızı almayan göt olsun, hadi dağılın!”

Atladım atıma. Torbamda zeytin kara, ara da Komançi ara.

Salıpazarı’na doğru sürdüm önce, dörtnala değil ama, sadece dıgıdık dıgıdık. Amerikan Pazarı’ndan döndüm, Yolcu Salonu’nun ordan Karaköy. Kerhanenin yanından Çingene Mahallesi’ne ve tekrar ormana döndüm. Ter içindeyim. Kimse yok.

Ne gelen var ne giden. Belli ki millet Komançi arıyor, tek göt ben miyim dedim atladım atıma yeniden Boğazkesen’den yukarı. Yeniçarşı yokuşu oldu Rocky Mountains, çık çık bitmiyor. Galatasaray’dan Tünel’e doğru dıgıdık dıgıdık, yok! Etrafta ne Komançi var ne şerif Cons. Bayağı da yoruldum, atım da susamış, Kumbaracı’dan bastım, hafiften rüzgâr saçlarımda. I’m a lonesome cowbooooy! Muhittin’i gördüm, marangozda çıraklık yapıyor bu yaz sıcağında. Dedi ki onlar çoktan eve gitti

Siktiiiir.

Bundan sonra kovboy olan ibnedir dedim içimden, ki Andy Warhol da bunu teyit ediyor, gittim eve.

S-SOUL TO BARUCH


‘Ruh’ da olsa soul ‘beden’dir. Aşk, seks, acı, keyif, hüzün, öfke… bütün passion’lar sallanan bedenlerde. Shake it up baby! Hayatı olduğu gibi, kılçıksız haliyle bedenlerde kabul etmek. Önce kabul etmek, olduğu gibi. Aretha Franklin’in koca memelerinden Amy Winehouse’un melankolik kemiklerine, Wilson Picket’ın kıçyakan acı biber gırtlağından Sam Cooke’un dişlerine ruh ancak bedense eğer –ki öyledir MMMMMMMMMMMMMMMM!