21 Kasım 2009 Cumartesi

T-TINLA, EY KÜÇÜK BAHAR ŞARKISI



"Şarkı, nereden geliyorsun?" "Bahardan geliyorum, menekşelerden. Ve görevim bir gül görürsem şairimin selamını söylemek. Fakat yazı ormanın kırlarında daldığım hulyalarla geçirdim ve şimdi görevimi artık yerine getiremeyeceğim için üzgünüm. Zira şu son güller öyle saklı ve solgun ki, onları selamlamadan yanlarından geçip gidiyorum ve son anda onları fark edip geri döndüğümde solmuş gitmiş oluyorlar. Ve bir gülü daha uzaktan selamlayacak olsam, görüyorum ki, o bir gül değilmiş, renkli, başka, kokmayan bir şeymiş. Ama şimdi acele etmeliyim -orada, çitin yanında." Ve gitti, ona şairinin zaten farklı bir şey beklemediğini söylemeden. Zira o, kaderimizin karşılaştığımız gülü selamlamamak olduğunu, eğer bir şeyi selamlarsak da, bunun bir gül olmadığını bilir.

‘Öncesizliğin ve Sonrasızlığın Işığında An Resimleri’ – Georg Simmel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder