24 Ağustos 2011 Çarşamba

A-ANLATMA İSTEĞİ




“Yeni” Olmaktan Yılmayan Öykücü: Sait Faik

Sait Faik, öyküde gerçekleştirdiği yapısal ve içeriksel yeniliklerle, ardındaki edebiyat geleneğiyle ilişkisiz olduğu ve birinci kişi anlatıcının “anlatma isteği”yle biçimlendiği hissedilen “özgün” öykücülük anlayışıyla, öykünün yazınsal bir tür olarak önem kazanmasında büyük bir rol oynamıştır. Süha Oğuzertem, “Zarifçe Sollayan Saitçe” başlıklı yazısında, Sait Faik’in özgünlüğünü şu şekilde ifade eder: Sait Faik, görülmemiş, bilinmeyen bir öykü tarzı yaratmıştır. Bu tarz, dönemin resmen iktidar ve fiilen ihtiyar olan edebiyatını hedef alan “yeni” yazıcıların (Nâzım Hikmet, Garip, Kırk Kuşağı) eşitlikçi eğilimleriyle beslenen ortamda gelişmiştir. O ana kadar, erken modern öyküleme, “klasik” denebilecek yapıtlarını vermiştir. Sait Faik de bu tür öykülemeyi uygulamakta zorluk çekmemiştir. Ancak getirdiği yeni tarz, uygulaması olmayan ve kişisel olduğu ölçüde türleşemeyecek bir yaklaşımı ifade eder.

(...)


‘Kabuğunu Kıran Hikaye - Türk Öykücülüğünde 1950 Kuşağı’,
Jale Özata Dirlikyapan, 2010,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder