18 Ekim 2010 Pazartesi

P-POZ DEĞİŞTİRME


Partiler… Siyasal olanı değil, eğlenelim diye yapılanlar. “Parti veriyorum” Türkçeye ne kadar yerleşmiştir, bilmiyorum. “Sağ olun ben almiim” ise pek çok başka durumda da kullanılan yaygın ironik cevaplardan. Basit cevaplardan; reddedici olmaktan ziyade dışarıda kalmayı tercih ettiğini işaret eden...

Ben partilerden korkarım. Uyumsuz davranıp canımı ve canı sıkılmayanların canını sıkma ihtimalinden değil, “sağ olun ben almiim” diyemeyip orada olmayı şu ya da bu nedenle seçip uyumsuzluğu içe atıp saklayarak, erteleyerek, köşeli bir ayracın içinde tutarak katlanmayı becerebilmekten dolayı korkarım.

Parti insanlarından da korkarım. Yaşadıklarını hissedebilmek için kendi kendilerini kışkırtıp duran insanlar… Bir kısmı çok seksi ve çekici görünmek için, bazıları zeki ve nükteden olduklarını göstermek için (herkes kendinde olmadığını varsaydığının tersini mi göstermeye çabalar, olmayan üzerine hükmü olduğundan diğerinin olduğunu mu varsayar) didinip dururlar. Öyle midirler, değil midirler bunu anlamak zor. En azından benim için zor, iyi gözlemci olmadığımdan ya da başka şeyleri gözlediğimden herhalde. Ama o çaba, o çaba yok mu… Üstelik bunlar kabul edilebilir çabalar; ne kadar varlıklı ya da iktidarlı olduğunu gösterme çabalarını saymıyorum bile (eh, o kadar namus bende de var, bu çabaların mekânlarında olmayacak kadar bir ortodoksiyle sahibim çok şükür ki.).

Bir partiye gidiyorsanız pozunuzu değiştirmek zorundasınız. “Sağ olun ben almiim” seçeneğini kullanmadıysanız, sorarlar adama niye geldin, diye. “İkinci sınıf Camus kahramanları giremez” levhası asılmamışsa Camus’yü bilmediklerinden, hatta anlamadıklarından değil, uymadığından, eğlenceyi bozacağındandır. O zaman?.. Gitmeyeceksin ya da değiştireceksin pozunu, karşıdan değil de şöyle hafif bir yan duruş…En iyisi hiç vesikalık çektirmemek. Nicholai Hel gibi, kimse çekemesin fotoğrafınızı. Zor iş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder