19 Ağustos 2010 Perşembe

B-BU DOĞRU-1


O DEĞİL, BU!

Şimdi bir şeyler yapıyoruz ve bu, bu, bu katılamaz. Sen, o ve o var ama onlar yok. Ne kadar dışlayıcı... Sen varsın ama o yok. Ha, seçilmemiş olanın çok da umurunda mı, değil, pek umurunda değil, belki bazen ya da birisi dert edebilir ama öyle pek umurunda değil. Seçenin ise onu seçmemiş olması neredeyse hastalıklı bir keskinlik. Hastalıklı gibi görünmesi (“görünmesi”, çünkü “sağlıklı” olan bu.), içten gelen, neredeyse ne olduğunu bilmediği bir dayatmayla ilgili olması. “O adam kötü, çünkü bunları bunları yaptı, şunu söyledi, kaşı gözü de şöyle oynuyor; o yüzden onu seçmedim” gibi sadece deneyimle ilgili değil. İçeriden bişey zorluyor. “Bu kadın yürüdüğü gibi düşünüyor, işte bu yüzden o”. Tamam, bu ama yine de neden bu? Zorlayan, “zorunlu olarak bu” dedirten bişey var. Öz mü dersin, bilinçdışı mı dersin, ne dersen de. İçeriden geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder