16 Ağustos 2010 Pazartesi

T-TRACTATUS






















Dünya olduğu gibi olan her şeydir.
Dünya olguların toplamıdır, şeylerin değil.

(...)

Töz, olduğu gibi olandan bağımsız olarak olandır.
O, biçim ve içeriktir.

(...)

Tasarım, gerçekliğin bir t a s l a ğ ı d ı r.

(...)

Olguların mantıksal tasarımı, düşüncedir.

(...)

.. Yani m a n t ı k s a l dilbilgisine –mantıksal sözdizimine- boyuneğen bir im dili.

(...)

Dil düşünceyi örter. Öyle ki, örtünün dış biçiminden, örtülen düşüncenin biçimi konusunda sonuç çıkarılamaz, çünkü örtünün dış biçimi, tamamiyle başka amaçlar için kurulmuştur; gövdenin biçimini belli etmek amacıyla değil. Gündelik dilin anlaşılması için yapılan sessiz üzenlemeler, korkunç derecede karmaşıktır.

(...)

Ve şuna da şaşmamalı ki, en derin sorunlar aslında h i ç sorun değildir.
Bütün felsefe ‘dil eleştirisi’dir.

(...)

Tümce, gerçekliğin, biz onu nasıl düşünüyorsak, öyle bir taslağıdır.

(...)

Tümcenin özünü anlamak için, hieroglif yazısını; betimlediği olguların tasarımlarını kuran yazıyı düşünelim.

(...)

Tümce anlamı g ö s t e r i r.

(...)

Felsefe, başka türlü sanki bulanık ve kaypak olan düşünceleri, açık kılmalı, keskin olarak sınırlamalıdır.

(...)

Düşünülebilir olanı sınırlandırmalıdır, öylelikle de, düşünülemez olanı. Düşünülemez olanı, içinden, düşünülebilir olanla sınırlandırmalıdır. Söylenebilir olanı açıkça ortaya koymakla, söylenemez olanı imleyecektir. Düşünülebilir olan herşey, açık düşünülebilir. Söylenebilecek herşey, açık söylenebilir.

(...)

Gösteril e b i l i r olan, söylen e m e z.

(...)

Üzerinde konuşulamayan konusunda susmalı.


'Tractatus Logico-Philosophicus', Ludwig Wittgenstein, 1921

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder