17 Aralık 2009 Perşembe

H-HİKMET'İN BİLİNÇALTI


Bütün güçlük bir tane Hikmet olmasından doğdu. Dün gece rüyamda Bu hikmetler kalabalığını ilk defa açıkça gördüm. Sonra bir ansiklopedi yazmayı düşündüm.” Albay, “Ansiklopedi mi?” dedi, “Ne ansiklopedisi.” “Bayağı ansiklopedi işte, Hikmet Ansiklopedisi.” “Nasıl Hikmet?” “Bildiğiniz Hikmet canım.” Durdu, “Öyle ya” dedi, “Birçok Hikmet vardı değil mi? Hangisini yazacaklar?” “Kim yazacak?” dedi albay. “Önce ben yazacaktım, sonra da başkaları. Birbirimizden habersiz çalışacaktık. Geri kalmış bir ülke insanının iç dünyası olmaz diye vazgeçtiler.” Hüsamettin Bey sabırsızlanmağa başlamıştı: “Kimler?” “İngilizler,” dedi Hikmet zayıf bir sesle. “Bırak canım şimdi İngilizleri. Ne alakası var bununla?” “Zaten bıraktım. Artık ikimiz yazacağız bu ansiklopediyi. Hikmet’in bilinçaltını inceleyerek bir sonuca varacağız. Yetkili kişiler bu konuda çekimser davrandıkları için bu konuyu da Hikmet, yani bizzat konunun kendisi ele alacak.”

“Sen, bu ‘bilinçaltı’ dediğin şeyi ortaya çıkarabilecek misin bakalım kendinde?” dedi albay. “Zaten bilinçaltımda pek bir şey kalmadı albayım, ne var ne yok hepsi tükendi.” “Canım öyle şey olur mu?” dedi Hüsamettin Bey. “Olur albayım. Aslında dış yaşantılarım çok fakir olduğu için, herkesin büyük bir titizlikle sakladığı bilinçaltı zenginliklerimi açıkça ve utanmazca kullanarak bitirdim.”

“Saçmalama,” dedi emekli albay. “Öyle demeyin doktor. Ben bugüne kadar hiçbir ıstırabımı bilinçaltına itmeyi başaramadım. Bu yüzden çok boş kaldı orası. Özellikle gecekonduya geldikten sonra, bütün rezilliklerimi çekinmeden sergiledim. Hatta bunları birer marifetmiş gibi göstermeğe çalıştım. Bu ülkede eksikliğini duyduğum ‘insanın kendiyle hesaplaşma meselesi’ni bizzat kendime uygulayarak bu meselenin ilk kurbanlarından oldum. Aslında, meselenin ciddiyetine dayanamadığım için, oyunlarla durumu örtbas etmek istedim. Ortada bir Hikmet olsaydı belki bu hesaplaşmayı yürütebilirdim. Fakat sorarım size doktor: Hikmetlerden hangi biriyle hesaplaşacaktım? Üstelik, ortada dolaşan Hikmet de tek bir varlığın ürünü değildi ki.”


'TEHLİKELİ OYUNLAR', OĞUZ ATAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder