20 Aralık 2009 Pazar

İ-İHSAN



Beethoven Op.132.
La Minör Yaylı Sazlar Kuarteti, 1. Mov.;
Kasvet; Mazi; Emirgân


Acaba hep alışkanlık mı? Hep yanımızdakileri
mi seviyoruz? (…)

Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla
her şey ayağımıza gelir. (…)

Fakat Macide’de, bu garip ve sonsuz derecede
zengin mahlûkta tebessüm şahsiyetin yarısıdır. (…)

Devam etmesi lazım gelen, işte bu türküdür.
Çocuklarımızın bu türküyü söyleyerek, bu oyunu
oynayarak büyümesi; ne Hekimoğlu Ali Paşa’nın
kendisi, ne konağı, hattâ ne de mahallesi. Her şey
değişebilir, hattâ kendi irademizle değiştiririz.
Değişmeyecek olan, hayata şekil veren, ona bizim
damgamızı basan şeylerdir. (…)

Her ninnide milyonlarca çocuk başı
ve rüyası vardır. (…)

Fakat şark, hiçbir yerde hattâ mezarında bile
katıksız olamazdı. Bu kitapların yanıbaşında
açık işportalarda, içimizdeki değişmenin, intibak
arzusunun, yeni bir iklimde kendimizi aramanın
kucak dolusu şahitleri, kapakları resimli romanlar,
mektep kitapları, ciltlerinin yeşili atmış Frenkçe
salnameler, eczacı formülleri vardı. (…)


Kendi sıkıntılarının hikâyesiyle başkasını
teselli etmek isteyen bi adamın sözünün
bir türlü bitmeyeceğini… (…)

Hayır, insan sade ölürken ayrılmıyor, arkada
bırakmıyordu. Belki bütün ömrünce her an
birçok şeyler onu arkada bırakıyordu. Sonra
olduğu yerde birdenbire kabuklaşıyor, çok ince,
görünmez bir şeyle o anda etrafında olanlardan
ayrılıyordu. “Biz mi gidiyoruz
onlar mı?..” sual buydu… (…)

Bu kaldırım taşlarında hayatın hangi
parçasını görüyor? (…)


‘HUZUR’, A.H. TANPINAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder