17 Aralık 2009 Perşembe

T-TEHLİKELİ OYUNLAR


Roman 1973 yılı mayıs ayında yayımlanır. Ancak edebiyat çevresinden gelen yankı, Tutunamayanlar’ın aldığının yarısı kadar bile olmaz. 1973 eylülünde Samim Kocagöz’ün İzmir’in İçinde’sini tanıtan Fethi Naci, yazısının başında “1973 yılı ‘bir roman yılı’ olacak” dedikten sonra o yıl çıkmış olan kimi romanların adını veriyordur ama bunların arasında ‘Tehlikeli Oyunlar’ yoktur. (...) ‘Tehlikeli Oyunlar’a solcu edebiyat çevresi ilgi göstermez. 1975 Varlık Yıllığı’nda Rauf Mutluay Tehlikeli Oyunlar’dan “laf yığını” diye söz eder. (...) Hikmet’in roman sayfalarından yankılanan sözleri de sitem doludur: “Beni şimdiye kadar otuz yedinci sayfaya kadar okudular, sıkılıp ellerinden bıraktılar, o sayfam açık öylece kaldım, o sayfada sarardım.”

‘Ben Buradayım - Oğuz Atay’ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası’, Yıldız Ecevit




Hikmet, doğal olmadıkları halde doğallaştırılan, evrensel bireyin oluşumuna engel olan toplumsal çarpıklıkların maskelerini indirmeyi, yamaları bozmayı ister. Bunu aşmanın yolu “Ben olmak”tır. Ancak, romanın biçimi gibi Hikmet’in aklı da Batıcılığın hükmü altındadır. Batı’nın Kartezyen öznesi, egemenliği akla dayanan bu bütünleşmiş özne miti, düşünürken var olurken, Doğulu Hikmet düşünürken düşüyordur.

‘Tehlikeli Oyunlar’da Kötülük Sorunu , Çağla Cömert, Mesele, Şubat 2009, Sayı:26

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder